Kolajen Dolgu

Gençleştirici etkisiyle cilde, ilerleyen yaş ile birlikte kaybetmiş olduğu hacmi kazandıran Kolajen Dolgu uygulaması, günümüzde en çok rağbet gören estetik operasyonların başında gelir.

Yaşamsal döngünün ayrılmaz bir parçası olan yaşlılık sürecinde vücudumuz, yapısal ve fonksiyonel değişimlerden geçmektedir. Fizyolojik işleyişteki bu değişimin belirtileri ise daha çok cilt dokusunda kendini gösterir.

Yaşımız ilerledikçe, cildimizin esnekliğini ve sıklığını koruyan en önemli destekleyici yapılardan bir tanesi olan Kollajen miktarında azalma meydana gelir. Cildimize esneklik ve kuvvet kazandıran Elastin lifleri de sertleşerek elastikiyetlerini kaybeder. Bu durumun ciltteki, özellikle yüzdeki belirtileri ise; ince ve derin kırışıklar, gülme çizgilerinde belirginleşme, yanaklarda aşağıya doğru sarkma ve çukurlaşma, burnun iki yanından başlayarak dudak kenarlarına doğru inen derin çizgiler ve cilt yağ dokusunun azalması ile birlikte yüzde genel bir hacim kaybı olarak kendini gösterir.

Bu fiziksel değişimlerin geneli vücuttaki kallojenin azalmasından kaynaklanır. Bu sebeple estetik uygulamalar yapılırken kallojen üretimi sağlayabilen işlemler gerçekleştirilir.

Kolajen Dolgu Nedir?

Bir ila dört yıl arasında değişen kalıcılığı ve biyolojik emilebilirlik özellikleri ile Kolajen Dolgu, bio-uyumlu yeni nesil kollajen uyarıcıları arasında yer alır. Kolajen dolgunun içeriğindeki kollajeni uyaran ana etkin madde Polikaprolaktondur (PCL) ve dolgu ürününün %30’unu oluşturur. Dolgu karışımının %70’ini ise taşıyıcı ve hacim kaplayıcı olarak kullanılan Karboksimetil Selüloz (CMC) isimli yarı sentetik, suda çözünebilir polimer oluşturur. Uygulamada dolgunluk hissini görmemizi sağlayan CMC taşıyıcı madde genelde işlemden 1 ay sonra eriyerek yok olur.

Üretilen yeni kollajen lifleri derimizde bulunan Tip I kollajendir. Tip I kollajen vücutta bulunan en yaygın kollajendir. Diğer kolajen uyarıcı dolgu maddeleri yara iyileşme kollajeni olan ve cilde esneklik ile sağlamlık kazandıran Tip III kollajeni uyarırlar. Bu farklılık Kolajen Dolguyu diğer kollajen uyarıcı dolgulardan ayıran en önemli unsurdur.

Kolajen Dolgu Nasıl Uygulanır?

İşlem görecek bölgelere anestezik krem uygulandıktan sonra dolgu maddesi deri altına küçük miktarlarda enjekte edilir. Bu sebeple bu dolgu işlemini küçük bir dokunuş olarak adlandırabiliriz. Tedavi sonrasında günlük yaşama hemen dönülür. Uygulamadan sonra görülen hafif dolgunluk jelin yapısından kaynaklanmakla birlikte, geçici bir durumdur ve birkaç hafta içerisinde kaybolur. Vücutta yeterli miktarda kallojen oluşumu sağlanması ve tedavinin gerçek etkisini görmek için 3-4 ay beklemek gereklidir. Bu belirtilen süre sonunda ise cilt dokusunda istenen etki görülebilmekte ve cilt kalitesi ile görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanmaktadır.

Kolajen Dolgunun Kalıcılığı Ne Kadardır?

Kolajen dolgu uygulaması için kalıcılık süresi bir ila dört yıl arasında değişkenlik gösterir. Tedavi tekrarlandıkça kalıcılık süresi uzar.

Kolajen Dolgu Vücudun Hangi Bölgelerine Uygulanmaktadır?

Kolajen dolgu yöntemi yüz bölgesinde dudaklar, göz çevresi ve gözaltı kısımlarına uygulanır. Bu bölgeler dışında hacim ve lifting gereksinimi olan her bölgeye uygulanabilir.

• Yüzdeki derin kırışıklıklar,
• Yanaklar ve şakaklardaki hacimsel kayıplar,
• Yüzdeki izler,
• Yüz ovalini tekrardan elde etme,
• Elleri gençleştirme,
• Cilt sarkmalarını azaltma veya giderme amaçlı uygulanır.

Kolajen Dolgu Daha Mı Güvenilirdir?

Kolajen dolgu, tam biyolojik emilim sağlayan özelliği sayesinde, istenilen etki süresinin sonuna gelindiğinde normal metabolik yollarla CO2 ve su olarak vücuttan tamamen atılmaktadır.

Birçok güvenlik testinden geçmiş onaylı bir tıbbi ürün olan Kolajen dolgu, hayvansal, bitkisel veya insanlardan elde edilen herhangi bir maddeyi içermez. Ürün içeriğinde yer alan mikro kürecikler sayesinde öngörülebilir ve kontrollü bir güvenlik profili vardır. Yumuşak ve doğal görünüm ile kişinin cilt dokusu ile uyum sağlayan kolajen dolgu maddesinin bir başka önemli farkı da etkisinin 1 ayda başlayıp 4 aya kadar yavaş bir şekilde kendini gösteriyor olmasıdır. Bu durum, hızlı hacim artışı sağlamadığı için hastalar için olumlu bir farklılıktır. Diğer dolgulara oranla bu dolgunun daha güvenilir olduğu söylenebilir.

Kolajen Dolgu Kimlere Sakıncalıdır ?

Kolajen dolgu hamilelere, kortizonlu ilaç kullanan hastalara, kontrolsüz diyabet hastalarına, otoimmün hastalarına, enfeksiyonu olan hastalara, metabolik sendromu ve benzeri durumları olan kişilere uygulanamaz.