Blog https://www.ozguresencetiner.com Tue, 13 Jun 2023 14:25:18 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.3 İksir Infinite https://www.ozguresencetiner.com/iksir-infinite/ https://www.ozguresencetiner.com/iksir-infinite/#respond Mon, 29 May 2023 14:56:02 +0000 https://www.ozguresencetiner.com/?p=174 Tedavileri planlarken zarar vermeme ilkesinin temelini oluşturan bu sözün (primum non nocere) Hipokrat tarafından söylendiği kabul edilir.Tıbbın kurucusu ve etik ilkelerin belirleyicisi Hipokrat’ın bu sözü 23 yıllık hekimlik hayatımda kılavuzum olmuştur.Hastanı iyileştirmek amacıyla uygulayacağın tıp yöntemi öncelikle hastaya zarar vermemelidir. Yıllar içinde ilaçların ve dermokozmetik ürünlerin bir çok istenmeyen etkilerine şahid oldum.ayrıntılı araştırmalar yaptığımda kullandığımız saç ve cilt ürünlerinin çoğunun içeriğinde bir çok istenmeyen katkı ürününe rastladım. Sürekli ve uzun süre kullanımda bu ürünlere ne kadar çok maruz kaldığımızı görünce hayretler içinde kaldım. Bizler hep yediklerimiz ve içtiklerimize odaklanırken aslında işin bu kısmını hep atlarız . Oysaki her gün yüzümüzü yıkadığımız ,saçımızı yıkadığımız ürünün içine dikkatice bakmayız. Burdan da yola çıkarak araştırmalar yapmaya başladım.medikal estetik üzerine Halen devam ettiğim Camerino Üniversitesi master degree programımda aldığım kozmetoloji derslerinde de konunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördüm. Kullandığımız birçok ürünün içeriğinde ki katkı maddelerini arştırdığımda fazlasıyla istenmeyen maddeye rastladım.Bu bazen çok iyi diye düşündüğümüz markaların içinde bile vardı. Dolayısıyla daha temiz katkı maddeleri ve kimyasallardan arınmış ama aynı zamanda etkili, ihtiyaçlarımızı karşılayan cilt ve saç ürünleri yapabilmek adına çok çaba sarfettim.ve bu süreçte gördüm ki bu hiç de kolay değilmiş. Kimi zaman daha güzel kokması için,kimi zaman rengi ve kıvamının iyi görünmesi için eklenen katkı maddeleri ( paraben,silikon,petrokimyasal türevler,sülfat ,deterjan,parafin..vs.) sürekli kullanımda ciddi tehdit oluşturuyor. Ben ürünlerimi oluştururken bu maddelerin hiçbirinin olmamasına organik doğal en uygun şartlarda hazırlanmış hammaddeleri bulmaya ve tamamıyle uygun üretim tesisi olmasına son derece dikkat ederken aynı zamanda hazırladığım ürünün etkili ve sonuç veren bir çok özel benzersiz aktif bileşen içermesini sağlamaya çalıştım. İksir infinite adı altında sizlere sunduğum ürün yelpazesi her geçen gün genişliyor Umarım Sizler de beğeni ve yorumlarınız ile bu yolculuğuma eşlik edersiniz.

]]>
https://www.ozguresencetiner.com/iksir-infinite/feed/ 0
Propolis Nedir? https://www.ozguresencetiner.com/propolis-nedir-faydalari-nelerdir/ https://www.ozguresencetiner.com/propolis-nedir-faydalari-nelerdir/#respond Mon, 29 May 2023 14:51:21 +0000 https://www.ozguresencetiner.com/?p=168 Propolis, arıların bitki filiz ve tomurcuklarından topladığı, kovan giriş deliğine, çatlak ve kırıkları kapattığı, antibakteriyal, antiviral, antifungal, antioksidan, antiparazitik özelliklere sahip yapışkan ve reçinemsi bir maddedir.

Propolisin ham maddeleri, arılar tarafından değişik bitkilerden toplanır ve ağızlarındaki tükürük enzimleriyle kısmen sindirilir. Kısmen sindirilen çeşitli maddeler balmumu ile karıştırıldıktan sonra kovanda kullanılır. İçerisinde biraz polen bulaşığı da bulunabilir.
Arılar bu maddeyi kendi kovanlarında dezenfektan olarak kullanır.Kovanlarına bir yabancı cisim girdiğinde propolis le mumyalarlar,bu ve diğer özelliklerine bakıldığında ne kadar mucizevi olduğunu görebilirsiniz.

Uzun yıllardır danışanlarıma belli dönemlerde veya ihtiyaç halinde propolis önermekteyim.Fakat yaşadığımız bu zor günlerde gerek antiviral antibakteriyel etkileri gerekse bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri ile daha fazla önem kazandığını düşünmekteyim.

Propolisin Fiziksel Özellikleri

– Propolis, etanol, glycol ve suda belirli oranlarda çözünür

Propolisin Yapısı ve Bileşimi

Propolis örneklerinde, bitkisel kaynağa bağlı olarak, 150-200 bileşik veya kimyasal saptanmıştır. Bunlardan bazıları: Flavonlar ve flavonoidler, terpenler ve terpenoidler, aromatik asit ve esterleri, alifatik asit ve esterleri, amino asitler, alkoller, aldehitler, kalkonlar, ketonlar, hidrokarbonlardır. Ayrıca, bazı vitaminler (B1, B2, C ve E) bulunur. Bileşiminin büyük bir kısmını, flavonoitler oluşturur. Bu bileşikler, bitkiler aleminde yaygın olarak bulunur. Bunların nispetleri değişmekle beraber, ortalama % 50 reçine, % 30 mum, % 10 esansiyel ve aromatik yağlar, % 5 polen, % 5 diğer maddeler ve organik kalıntılardan ibarettir.

Propolis, sağlık için vücut yoluyla alınması gereken 22 besini bünyesinde taşıması açısından, içinde bulunduğumuz yüzyıl da keşfedilen mükemmel doğal ilaç olarak kabul edilmiş ve önem kazanmıştır.

Propolis; antibakteriyal, antiviral, antifungal, antioksidan, antiparazitik özelliklere sahip bir maddedir. Propolis bir çok ilacın aktif maddesi olan bitkisel flavonoidler, antioksidanlar ile biyolojik aktif maddelerden oluştuğu için tıp alanında geniş bir kullanımı olan üründür. (Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi profesörlerinden Murat Kartal’ın, doçentlik dönemi yaptığı araştırmalardan biri propolis ve etken maddelerine yöneliktir) Yapılan çalışmalarda düzenli ve sürekli olarak propolis alınması durumunda sindirim, solunum ve dolaşım sistemindeki hastalık etmenlerini yok ettiği ve internal toksinleri vücuttan attığı tespit edilmiştir. Propolisin uzun süreli kullanımı, sentetik antibiyotiklerine aksine, zararlı bakterilerde direnç oluşturmamaktadır.

Tarihi ve Tedavide Kullanımı

Eski Mısırlıların ölülerini mumyalamakta, Yunanlılar ve Romalılar’ın yaraları tedavi etmekte kullandıkları, tarihi kayıtlardan bilinmektedir. Propolisin tıbbi alanda kullanımı çok eski çağlara uzanır. Hipokrat, propolisin, deri ülserlerinin ve sindirim sisteminin tedavisinde kullanıldığını söylemiştir. Anadolu’da da geleneksel olarak insanlarda ve çiftlik hayvanlarında ayak ve deri problemlerinde, yaraların iyileştirilmesinde, çıbanlarda kullanıldığı bildirilmektedir. Avrupa’daki 12. Y.Y. kayıtları propolisin, medikal preparatların, ağız ve yara enfeksiyonlarının tedavisi ve diş sağlığı için kullanımından bahseder.

Tıpta Kullanımına Örnekler

Propolis spreylerinin, solunum yoluyla alındığında romatizmaya ve astıma iyi geldiği, gut hastalığının tedavisinde ve sinirleri yatıştırmada kullanıldığı bildirilmektedir(Krell, 1996). Bunların yanında propolisin, beyin cerrahisinde kanamayı engellediği, yine % 2’lik propolisin, genel olarak merhemlerin antibakteriyel etkilerini artırdığı bildirilmektedir (Ghisalberti, 1979).
Propolisin, bazı kanser türlerinde kullanımı, yapısındaki cynamic asit ve terpenoidlerin, sitotoksik(hücre için zehirli) aktivitesi ile ilgilidir. Bu yönüyle propolis, bağırsak, böbrek, meme, burun ve farenks (yutak) kanserlerinde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Uruguay menşei’li propolisle yapılan bir çalışmada, meme kanserini yavaşlattığının bulunması, bu yargıyı güçlendirmektedir (Novatny et al, 1999).

Çin’de, Lian Yun Gang’ın Worker’s hastanesinde Dr. Fang Zhu, hipertansiyon, damar tıkanıklığı, koroner kalp rahatsızlığı olan 45 hasta seçmiş ve bu hastalara, 30 gün boyunca günde 3 defa 300 mg propolis vermiştir. Bu süre sonunda hastaların kolesterol düzeylerinde belirgin düşüşler gözlenmiştir.

Yapılan çalışmalarda, düzenli ve sürekli olarak propolis alınması durumunda; sindirim, solunum ve dolaşım sistemindeki hastalık etmenlerini(patojenleri) yok ettiği, internal toksinleri vücuttan attığı saptanmıştır. Özellikle Japonya’da yapılan klinik çalışmalarda, 3 ay ile 1 yıl sürekli bir şekilde alınan propolisin, çeşitli internal kanser hücreleri üzerinde etkili olduğu saptanmıştır. Bu konuda Türkiye’de de ciddi çalışmalar başlamıştır.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı Başkanı Profesör Dr. Orhan Değer, 2000 yılından bu yana yürüttüğü çalışmalar sonucu, Arı ürünlerinin yararlarını sınıflandırırken, Balın antioksidan özelliğinin 1 kabul edilmesi halinde, polenin antioksidan özelliğinin 2,5, propolisin antioksidan özelliğinin ise 10 olarak kabul edilebileceğini söylemektedir.

Aynı zamanda Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı da olan Prof. Dr. Orhan Değer, propolisin hastalıklarda kullanılmasından önce, özellikle koruyucu olarak kullanılması gerektiğini anlatıyor. Propolisin bağışıklık sistemini güçlendirerek etkisini gösterdiğini anlatan Değer; kuş gribinde propolisin denendiğini ve düzenli kullanılması halinde gribe yakalanılmadığını ya da çok hafif olarak atlatıldığını ifade ediyor.

Profesör Orhan Değer, dünyada Brezilya propolisi ve Şili propolisi olarak tanınan ürünün artık Türk Propolisi diye dünya tıp literatürüne girdiğini ve su ile hazırlanan propolis ekstraktının, Alkol ile çözülen propolis ekstraktından daha etkili bir koruyucu olduğunu söyledi.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu propolisteki antioksidan özelliğin hücrelerin yaşlanmasına neden olan serbest radikallerin oksijenle yıkımına karşı korunma sağladığını anlatıyor ve “Propolisin içerdiği bileşikler, onu dünyanın en güçlü antioksidan kaynağı yapmaktadır” diyor.

Erzurum Teknik Üniversitesi öğretim üyesi, Doç. Dr. Hasan Türkez de, propolisin akciğer kanserlerini önleyici etkisine dikkat çekiyor ve Karaciğer kanserinin önlenmesi alanındaki uluslararası çalışmalarını anlatıyor.
Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Hüseyin Oruç, arılardan elde edilen propolisin, özellikle kanser, karaciğer, sedef, mide, ülser hastalıklarının hücrelerini önemli bir ölçüde yok ettiğini ifade ediyor…

Prof. Hasan Hüseyin Oruç’un yaptığı çalışmalara göre; Propoliste analizi yapılan fenolik bileşikler ve yararlı etkileri şöyle:

Gallic acid: Antikanser, antibakteriyal
Catechin: Antikanser, antioksidan, antidiabetik, antispazmodik, antiülser
Caffeic acid: Antibakteriyal, antikanser, antiviral, antioksidan, antiülser,
Hyperoside: Antioksidan
Ferrulic acid: Antibakteriyal, antikanser, antioksidan, antiülser, antidiabetik
Quercetin: Antibakteriyal, antikanser, antiviral, antiinflamatuar, hapatoprotektif antidiyareik
Cinnamic acid: Antibakteriyal, antikanser, antiülser Naringenin: Antibakteriyal, antikanser, antiviral, antiülser, antidiyareik, antiinflamatuar
Apigenin: Antibakteriyal, antikanser, antiviral, antiinflamatuar, antiülser, antidiyareik
Kaempferol: Antibakteriyal, antikanser, antioksidan, antidiabetik, kardiyoprotektif, antiülser
Chrysin: Antikanser, antiviral, antiinflamatuar, antimutajenik
Galangin: Antibakteriyal, antikanser, antiviral, antifungal
Pinocembrin: Antibakteriyal, antioksidan, antiinflamatuar, antifungal
Cafeic acid phenylethyl ester (CAPE): Antibakteriyal, antikanser, antiviral, immunomodülatör, antioksidan, antiülser, antidiabetik”

Propolisin yararlarını gördükten sonra sorulacak soru; “Propolis’i nasıl temin edebiliriz? Ve propolisi nasıl kullanabiliriz?” olacaktır.

Ben şahsen güvenilir ortamlarda elde edilmiş güvenilir bir şekilde sulandırılmış propolis kullanmanızı tavsiye ederim. Propolis damla şeklinde kullanıyorum uzun yıllardır belli zamanlarda.

Sabah aç karnına yarım bardak suya her on kiloya iki damla damlatabilirsiniz.Bu doz hasta olmadığınızda kullanılacak rutin koruyucu dozdur. Hastalık halinde doz artışı yapılabilir.

Doğaya baktığınızda bazı bitki ve bazı ürünleri şifa olarak görebilirsiz yeterki doğru bilgilerle doğru dozajlarda kullanılabilsin.
Bugün gelinen noktada koruyucu hekimliğin nejadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır.

Meslek hayatımın son on yılını geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında aldığım eğitim ve yaptığım araştırmalarda bunu daha net olarak deneyimledim.

]]>
https://www.ozguresencetiner.com/propolis-nedir-faydalari-nelerdir/feed/ 0
Kanser Ve Ozon Terapi https://www.ozguresencetiner.com/kanser-ve-ozon-terapi/ https://www.ozguresencetiner.com/kanser-ve-ozon-terapi/#respond Mon, 29 May 2023 14:31:55 +0000 https://www.ozguresencetiner.com/?p=165 1918 yılında, Berlin-Darlem’deki Kaiser Wilhelm Enstitüsü’nün biyoloji bölümünde araştırmacı ve öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Profesör olduktan sonra 1930 yılında Hücre Fizyolojisi Bölümü’nün başkanlığına getirildi. Dünyanın tanınmış bilim kurulularından çeşitli madalyalar ve ödüllerden başka hücre solunumu ile ilgili çalışmasıyla 1931 yılında Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’nü kazandı.

Dr. Otto Warburg, 1931′de, oksijen yetersizliğinin ve hücre fermantasyonunun, kanser sürecinin parçaları olduğunu keşfetmesiyle Nobel Ödülü almıştı. Dr. Warburg o zaman şöyle yazmıştı:

“Kanserin tek ve nihai temel nedeni oksijensiz yaşamdır, yani ‘anaerobiosis’tir. Normal hücreler oksijene gereksinme duyarlar, oysa kanser hücreleri oksijensiz yaşayabilir.” Dr. Warburg, herhangi bir embriyondan alınan normal hücreleri laboratuvar tüpünde oksijensiz büyümeye zorlandığında kanser hücrelerinin özelliklerini aldıklarını gösterdi. Warburg, “Bu, normal hücrelerin, sadece tek bir değişkeni değiştirmekle, kanserli hücrelere dönüşebileceği anlamına geliyor” dedi.

Ozon terapi ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalarda göstermiştir ki kan yoluyla yaptığımız major otohemoterapi sonrasında alyuvarların oksijen taşıma ve hedef dokulara oksijen bırakma kapasitesi artmıştır.Ayrıca alyuvarların elastikiyetini artırırak en uç organlara kadar oksijen taşınabilirlilik sağlanmıştır.

Sağlıklı bir hücrenin en önemli yakıtı oksijendir. Oksijensiz ve asidik ortamlar hücrenin sağlıksız bir hücreye dönmesi için iki önemli neden arasındadır diyebiliriz o zaman .

Diğer bir husus da bizim her gün binlerce hasarlı (kanser)hücre ile savaşımızdır. Bu savaşımızı destekleyen bir antioksidan sistemimiz vardır. Serbest radikaller hücreye saldıran zararlılardır. Bunlara örnek oksijensizlik,kimyasallar,doğal olmayan gıdalar,radyasyon,kötü beslenme ,güneş ,alkol ,sigara gibi bir çok neden sayılabilir.

Antioksidan sistemimiz hücrelerimizi bu hasara karşı korur . Yapılan ozon terapi sonrası kanda hidrojen peroksit ortaya çıkar .Bu madde ise karaciğerde bulunan antioksidan sistemimizin öncü maddesidir.Bu ve birçok çalışma ışığında diyebiliriz ki ozon tedavisi bağışıklık sistemimizin daha iyi çalışmasını sağlar. Bütün bunları yanyana eklediğimizde kanserli hücre oluşmasın diye destek olan ayrıca kötü hücrelerle savaşımızı destekleyen ozon tedavisi koruyucu hekimlikte önemli bir rol üstlenir

]]>
https://www.ozguresencetiner.com/kanser-ve-ozon-terapi/feed/ 0
Glutatyon Nedir? https://www.ozguresencetiner.com/glutatyon-nedir/ https://www.ozguresencetiner.com/glutatyon-nedir/#respond Mon, 29 May 2023 14:27:58 +0000 https://www.ozguresencetiner.com/?p=162 Glutatyon serbest radikalleri yok ederek vücudu koruyan çok güçlü bir antioksidandır.

Üç önemli aminoasitten oluşur.Glutamat,sistein,glisin.Vücutta doğal olarak bulunur.

Metabolik olaylar,maruz kaldığımız radyasyon ,hava kirliği stres,kötü beslenme gibi birçok neden sistemimizde aşırı kirlenmeye enflamasyona ,hastalıklara ve hızlı yaşlanmaya neden olur.Glutayon,adeta bir serbest radikal avcısı gibi hareket eder ve vücudun savunma mekanizması için vazgeçilmezdir.Diğer antioksidanlarla karşılaştırıldığında orkestra şefi gibidir.vücudunuzu zararlı etkilerden koruyup hücrelerin zarar görmesini engeller.inflamasyon süreci vücutta birçok hastalığın temelinde yer alır toksinlerden arındırıp inflamasyon sürecini baskıladığı için çok değerli bir destek takviyedir.

Yaşam süresi uzadı ve bu süreyi kaliteli hale getirmek birçoğumuzun ilgilendiği bir konu.İşte bu noktada glutatyonun takviyesi önemli bir destek.

Glutatyonun ağızdan takviye olarak alınması ise emilimin yetersiz olması nedeniyle iv formu tavsiye edilmektedir.

Yaptığım araştırmalara göre glutatyon takviyesi seans sayısı ,dozaj,seans aralıkları bünyeden bünyeye değişmekte .mesela kişinin kronik bir rahatsızlığı varsa daha uzun seanslar uygulanabilir.Almanyada ki okuduğum bir çalışma 10/12 seans haftada bir yada iki önermiş.Eğer teşhis edilen bir hastalık yok ise 4/5 seans yapılabilir .

Amerika da bazı klinikler kişilerin çok yoğun dönemlerinde de gelinip tek seans takviyeler şeklinde arada uygulayabiliyor.Mesela yoğun seyahat planı olan ya da dönemsel yoğun çalışma planı olan insanlar bu dönemde takviye amaçlı kullanabiliyor.

Kişinin bir hastalığı varsa kronik dejeneratif bir rahatsızlık olabilir veya kanser tedavisi görmüş olabilir alzheimer demans parkinson gibi hastalıklar olabilir ,glutatyon tedavisi bu durumlarda daha uzun seanslar yapılabilir 10/12 seans gibi.

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki artık havamız temiz değil yediklerimiz doğal değil radyasyon ağır metaller kimyasallar çok fazla stres çok fazla .Hal böyle olunca tüm bunların yarattığı serbest radikal hasarı vücudun kendi mekanizmalarıyla kaldıracağından çok fazla .Bunların yaratmış olduğu toksik yükü azaltmamız ve bu yükün neden olacağı hastalıklara karşı ekstra önlemler takviyeler almamız gerekmekte.İşte bu noktada vücudumuzda doğal olarak bulunan her hücrenin koruyucu kalkanı olan glutatyonun en iyi yararlanımın olduğu damardan tedavisi bize çok önemli bir destek sağlar.Yaşlanmaya bağlı azalan glutatyonun normal gıdalarla takviye edilememesi bizim bu tedaviye ihtiyacımızı arttırır.Tabiki yine de glutatyon barındıran antioksidan barındıran gıdalarımızı yemeyi ,düzenli kaliteli beslenmeye çalışmayı , uyku düzeninizi korumayı ,egzersiz yapmayı ihmal etmeyin.

]]>
https://www.ozguresencetiner.com/glutatyon-nedir/feed/ 0
Emerge Laser İle Göz Çevrenizdeki Kırışıklıklara Elveda! https://www.ozguresencetiner.com/emerge-laser-ile-goz-cevrenizdeki-kirisikliklara-elveda/ https://www.ozguresencetiner.com/emerge-laser-ile-goz-cevrenizdeki-kirisikliklara-elveda/#respond Mon, 29 May 2023 14:22:19 +0000 https://www.ozguresencetiner.com/?p=156 Göz çevresinde yaşanan birçok problemin çözümü olabilen Emerge Laser diğer laser sistemlerinden farklı olarak ablatif olmayan bir teknoloji kullandığı için dünyada göz çevresine uygulanabilen FDA onaylı tek laserdir. Emerge Laser fraksiyonel laser teknolojisi kullanılarak geliştirilmiştir.

Birçoğumuzun şikayet ettiği konuların başında hiç şüphesiz göz çevresi ile ilgili sorunlar geliyor.Özellikle gözaltı bölgesinde şişlikler,morluklar,torbalanma,elastikiyet kaybı,ince kırışıklıklar 30 lu yaşlardan itibaren yavaş yavaş kendini göstermeye başlar ve yıllar içinde artar.

Bu sorunların hepsi ile savaşan EMERGE LASER göz çevresi için özel üretilmiş ve son yıllarda Amerika da sıklıkla adından söz ettiriyor.1410 nanometre bandındaki bu laser cilt yüzeyini çok tahrip etmeden termal laser enerjisini cilt altına iletir.Böylelikle diğer fraksiyonel laserlerin aksine iyileşme süresi çok daha kısadır. Diğer laserler sonrası cilt yüzeyindeki hasara bağlı kızarıklık,ödem,izler günler hatta bazen haftalar içinde iyileşirken Emerge Laser ile yapılan uygulamalarda bir veya iki gün içinde kaybolur. Aynı kuvvette laser enerjiye sahip olup iyileşme süresinin bu kadar kısa olması büyük avantaj sağlar.

Kuşkusuz Emerge Laser bir fraksiyonel laser olması itibari ile sadece göz çevresinde değil yüz bölgesinde de oldukça etkili bir tedavi şeklidir.

Emerge laser ile;

  • Ciltte sıkılaşma , kollajen dokuda artış ,deri altında yenilenme ,cilt renginde açılma
  • İnce kırışıklıklarda açılma gibi birçok sonuç alırız.
  • Yüz ,boyun , dekolte ,ve el üstünde gençleştirme tedavilerimizde çok severek tercih ettiğim bir teknolojik enstrüman oldu Emerge Laser.
  • Vücutta oluşan çatlakları silmede de iyi bir alternatifdir. Uzun bir süredir kliniğimde çatlak tedavilerinde bazen tek başına bazen çatlak mezoterapisi ile kombine uygulamaktayım.
  • Dudak üstünde border çizgileri dediğimiz dudağımızı öne uzattığımızda derinleşen çizgilerin tedavisinde de Emerge Laser tedavi seçeneklerinden biridir.
  • Göz çevresinde daha sıklıkla uyguladığım emerge laseri 7/10 gün ara ile 4 veya 6 seans uygularız.

Uygulama esnasında küçük batmalar şeklinde hafif bir acı hissedilir. Lokal anestezik kremle bekledikten sonra acı hissedilmez. İlk gün hafif bir kızarıklık olur. Genellikle ertesi gün kızarıklık geçer, çok hassas ciltlerde iki gün sürer.

Uygulama sonrası cildinizi nemlendirmek ve güneş koruyucu kullanmak gerekir. Yaz aylarında uygulama yapmayı tercih etmeyiz.

Göz çevresindeki genetik veya yaşlanmaya bağlı sorunlarda çok sık başvurduğum yöntemlerden biridir Emerge Laser. Diğer tedavi seçeneklerimiz göz çevresi global eye protokolü dediğimiz peeling ve mezoterapiden oluşan bir kombinasyon ve gözaltı ışık dolgusudur.

]]>
https://www.ozguresencetiner.com/emerge-laser-ile-goz-cevrenizdeki-kirisikliklara-elveda/feed/ 0
Gözaltı Torbaları Ve Morluk Tedavisi https://www.ozguresencetiner.com/gozalti-morluklari-ve-torbalari-tedavileri/ https://www.ozguresencetiner.com/gozalti-morluklari-ve-torbalari-tedavileri/#respond Mon, 29 May 2023 14:19:31 +0000 https://www.ozguresencetiner.com/?p=153 Gözaltı Morlukları ve Torbaları İçin Tedavi Protokolleri

Gözlerin altındaki cilt yapısı diğer bölgelere göre daha incedir ve daha hassas, daha duyarlıdır. Göz etrafındaki lenfatik dolaşım ve kan dolaşımı kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Genelde diğer lenfatik dolaşım bölgelerine göre yavaş çalışır. Yaş aldıkça göz çevresindeki yağ yastıkçıkları giderek incelir. Kan damarları görünür hale gelir. Ciltte potlaşma, esneme, kırışıklıklarda artma meydana gelir. Cilt nemi kayboldukça cilt daha da incelir.Nem yitmesi ile inceden kalına yüzeyden derine kırışıklıklar meydana gelir.

Göz çevresinde kan ve lenf dolaşımının yavaşlaması, nem kaybı aynı zamanda morarma ve torbalanma nedeni olabilir. Genelde genetik ve ailevi olan göz çevresi morluklarını arttıran bir takım faktörler de vardır.Yaşam biçimi çevresel etmenler sıkıntıları arttırıcı bir etken olabilir. Öncelikle genetik faktörlerden başlayalım.

AİLEVİ FAKTÖR

Dokuların direnci, elastikiyeti ,dolaşım seviyesi,cildin ince ya da kalın olması ve renk gibi faktörleri insanlarda doğuştan taşıdığı özelliklerle kişiden kişiye değişir.

ÇEVRESEL FAKTÖRLER

Uykusuzluk ,aşırı uyuma ,sigara,alkol,fazla tuz tüketme,kansızlık,hormon kaynaklı ilaçlar,kalp ve böbrek rahatsızlıkları,tiroid ve karaciğer hastalıkları,aşırı dikkat gerektiren işler,uzun süre ekrana bakma gibi faktörler göz çevresinde morluk ve torbalanmayı arttırabilir.

gözalti

Gözaltı Morlukları ve Torbaları İçin Uyguladığımız Tedaviler

Kliniğimize göz çevresindeki sıkıntılarını gidermek amacı ile başvuran danışanlara öncelikle ayrıntılı bir durum değerlendirmesi yapıyorum.Bu ön görüşmede göz çevresindeki problemleri ve bu problemlere yönelik en doğru tedavi yöntemini yada yöntemlerini belirliyor ve bir plan hazırlıyorum.Şunu belirtmem gerekir ben doğru kalıcı ve az riskli yöntemleri seçmek için büyük özen gösteriyorum.Bu bazen uzun ve zaman alan bir yol alsa da… Gelelim bu yöntemlerin neler olduğundan bahsetmeye…

• Gözaltı mezoterapisi
• Emerge laser
• Gözaltı peelingleri
• Gözaltı ışık dolgusu

Bazen bu tedavilere ek olarak, göz çevresine spesifik olmasa da ihtiyaca göre uyguladığım farklı yöntemlerde var. Kişiye bütünsel yaklaştığımda bazen gözçevresinde yaşadığı problemlere ek olarak yüzünde yaşadığı sıkıntılarda varsa örneğin Scarlet planladığımızda gözaltı gözkapağı dahil Scarlet sıkılaştırıp renk açmada son derece başarılı olur. Bir de bunu laserle kombine ettiğimizde sonuçlara inanamazsınız.

]]>
https://www.ozguresencetiner.com/gozalti-morluklari-ve-torbalari-tedavileri/feed/ 0
Kök Hücre & Öncü Hücre Tedavisi https://www.ozguresencetiner.com/oncu-hucre-tedavisi/ https://www.ozguresencetiner.com/oncu-hucre-tedavisi/#respond Mon, 29 May 2023 14:17:51 +0000 https://www.ozguresencetiner.com/?p=150 Günümüzde her alanda kendinden söz ettiren kök hücre ve öncü hücre tedavisi benimde son iki yıldır keyifle uyguladığım tedavilerim arasında yerini aldı. Şimdi sizlere bu uygulama hakkında bazı bilgiler vermek istiyorum.

Kök hücre nedir ? Öncü hücre tedavisi nedir?

Kök hücreler ,kendini yenileyebilme özelliğine sahip,başka özelleşmiş hücrelere farklılaşabilen hücrelerdir.Bir hasar durumunda yeni bir doku oluşturabilme ve onarımını sağlama yeteneğine sahiptirler.Erişkin kök hücreler ,farklılaşmış bir dokuda ayrışmamış halde bulunan ve kendini yenileyip sadece köken aldığı organın spesifik hücresine dönüşebilen hücrelerdir.Kök hücreler farklılaşma geçirmeden önce ara bir evre geçirirler.Bu evredeki hücrelere ÖNCÜ; ÖNCÜL HÜCRE veya progenitör hücre adı verilir. Fetal ve erişkin dokudaki ÖNCÜ HÜCRELER yarı farklılaşmışlardır ve bölünerek matür hücrelere dönüşebilirler. ÖNCÜ hücreler sadece tek tip hücreye dönüşme potansiyeline (unipotent)sahiptir.

Kök hücre tedavisi yapmak için senelerdir hastalarımızdan doku örnekleri alıp kök hücre üretimi yapan laboratuvarlara göndermekteydik ve hala da göndermekteyiz. Bu labaratuvar şartlarında aldığımız doku ve kan örnekleri haftalar içinde indüklenerek fibroblast üretimi gerçekleşmektedir.

Öncü hücre tedavisi için aldığımız doku örnekleri labaratuvara gitmeden kliniğimizde aynı anda gerçekleşmektedir. Aldığımız doku örnekleri doğal yapısının dışında bir etki veya stres veya kimyasal ile karşılaşmadan beklemeden çoğaltılarak yapılmaktadır.

Saç Dökülmelerinde Öncü Hücre Tedavisi

Sağlıklı çalışan bölgeden doku örnekleri alırız.Örneğin saç tedavileri yapacağımız bir hastamızda saçın arka enseye yakın bölümünden küçük doku örnekleri alırız.Bu bölgede saç follikülleriniz sağlıklı ve iyi çalışmaktadır.Bu doku örnekleri belirli filtrelerden ve santrifüjden geçirilerek çoğaltılmaktadır. Herhangi bir kimyasal ve enzimatik reaksiyon gerekmeden anında beklemeden hazırlanır. Ayrıştırma ve homojenizasyon işlemi beş dakika kadar sürmektedir.Toplam uygulama 30 -45 dakikada bitmektedir.Bu hazırladığım solüsyonun içinde sağlıklı çalışan öncü tüm hücreleriniz bulunmaktadır.Kliniğimde yaptığım tüm öncü hücre tedavilerimi kendi kanınızdan hazırladığım PRP inizle birleştirip öyle yapıyorum.Böylelikle mevcut öncü hücrelerinizi doğru çalış komutuyla bölgeye enjekte etmiş oluyorum ve sonuçlar çok yüz güldürücü oluyor.

Saç dökülmesi kaybı yaşayan insanlar için tek seans da oldukça kolay beklemeyi gerektirmeyen bir tedavi şeklini diğer saç tedavi protokollerimize eklemekten son derece mutluyum.

Öncü hücre tedavisi klinik ortamda kolaylıkla ve hızlı şekilde yapılabilir. Saçlı dokudan 3 mm punch biyopsi kalemi ile alınan doku örnekleri özel filtrelere yerleştirilir. Cihaza yerleştirilen örnekler ayrıştırma ve homojenizasyon adımları içeren bir işlemler zinciri ile uygulamaya hazır doku solüsyonu oluşturulması sağlanır. Kişinin hazırlanan solüsyonu saçın ön bölümüne enjekte edilir. İşlem bittikten sonra kişi normal hayatına devam eder sadece bir ya da iki gün yıkamaması gerekmektedir.

Cilt Gençleştirmede Öncü Hücre Tedavisi

Yaptığımız diğer tedavi yöntemlerinde olduğu gibi kök hücre ve öncü hücrede cilt gençleştirmede oldukça doğal ve sevdiğimiz metodlar arasındadır.Kişinin sağlıkla çalışan hücre ortamını çoğaltarak kullandığımız bir solüsyon olduğu için yabancı madde enjeksiyonuna karşı olanı insanların, kendi dokuları olduğu için tercih nedeni olabilmektedir. Kendi kollajen ve elastin liflerinizi uyararak yeni kollajen sentezlenip yüzünüzün daha sıkı, daha aydınlık ve daha genç görünmesini sağlayabilir.

Yüzde öncü hücre tedavisi yapmak için yine kök hücrede olduğu gibi kulak arkasından 3mm doku biyopsi örnekleri alıp solüsyonunuzun hazırlanmasını takiben hemen beklemeden tüm yüzünüze enjekte ederiz.Bu uygulamada da kanınızı alarak PRP solüsyonunuzu hazırlayıp kök hücre öncüleriniz PRP ile birlikte enjekte etmeyi tercih ediyorum. Böylelikle aldığımız sağlıklı cilt hücreleriniz kanınızdaki ayrışmış growth faktörlerle birlikte güçlü uyarılarla çalışmaya başlar.

Genç kalabilmenin gençleşmenin en doğal formüllerinden olan öncü hücre tedavisi bilim adamlarının kozmetik sektörüne kattıkları en güzel yeniliklerden biridir. Doğru beklentilerle iyi anlayarak seçtiğiniz bu tedavi sizi son derece mutlu edecektir.

]]>
https://www.ozguresencetiner.com/oncu-hucre-tedavisi/feed/ 0
Yanak Ve Yüz İnceltme Yöntemleri https://www.ozguresencetiner.com/yanak-ve-yuz-inceltme-yontemleri/ https://www.ozguresencetiner.com/yanak-ve-yuz-inceltme-yontemleri/#respond Mon, 29 May 2023 14:15:00 +0000 https://www.ozguresencetiner.com/?p=147 Uzun yıllardır yaptığım medikal estetik uygulamalarında hep daha zarif daha lift görünmesi gerektiğini savundum. Her kadının ve her erkeğin yüzünün şahsına münhasır özelliklerinin olduğunu bunları tümden değiştirip başka bir form yaratmanın iyi olmadığını her danışan hastama anlatmaya çalıştım. İşte tam da bu noktada yüzü gençleştirirken kabalaştırmamak, balon gibi şişirmemek bilakis sıkılaştırmak lift etmek ve hatta inceltmek olduğunu da anlatmaya çalıştım. Yüzdeki uygulamalarımı planlarken önce kişinin cilt kalitesi ile ilgilendim.Kaliteli cilt sağlıkla parlar.Bunun icin yapılması gerekenler hastanın cildinin ihtiyaçlarına göre planlanmalı .Daha sonra yüz seklindeki sorunlara geçilmeli.

Yüzün daha ince görünmesinin temel şartı yüzün kollajen ,elastin yapısının aktif ve sıkı olmasından geçer. Yüzün alt kısmında sarkmalar başladıysa elastikiyet kaybı varsa önce çalışmaya buradan başlamalıyız. Cilt altı kollajen aktivitesini tekrar uyarırsak bağ doku sıkılaşmaya baslar. Böylelikle sarkmalar düzelmeye başlar ve inanın yüzünüzü inceltmeye buradan başlarsanız en kalıcı yolu keşfetmiş olursunuz. Bu yüzden kliniğime düzenli her sene ziyaret eden hastalarıma her sene bu çalışma için bir yada iki yöntem mutlaka seçerim. Bu şekilde gecen zamanın ve yer çekiminin aksine sarkmaları durdurup yukarı liftin etkisini hep canlı tutmaya çalışırız . Peki bu yöntemler nelerdir…..

– SCARLET

– V-LIFT [HIFU]

– AGELESS KOKTEYL

– PDO IPLER [Örumcek Ağı]

Bu yöntemlerden bir yada birkaçı kişinin yüzündeki elastikiyet kaybının derecesine göre seçilebilir. Her sene düzenli takip ettiğim hastalarım bilir her seferinde farklı bir yöntem seçmeye özen gösteririm ya da yöntemleri birleştirmenin, kombinasyonların daha güçlü sonuçlar verdiğini bilirim. Kişinin cilt yapısı ,eşlik eden cilt problemlerine göre hangi yöntemden başlayacağıma karar veririm ki bu hastanın doğru secilen yöntemle maksimum faydayı sağlaması acısından son derece önemlidir.

V-SHAPE

Sonuç itibari ile yüzde edinmek istediğimiz sekil V şeklidir. Son zamanlarda Hollywood yıldızlarından esinlenip Hollywood Yanağı ismiyle de çok anılmaktadır. Burada amaç yüzü bu şekilde şekillendirmek yüzü daha zarif, daha kontürlü daha keskin hatlı yapmaktır. Bunun için sıkça başvurduğumuz yöntemlerden bir diğeri ise;

V-LINE dir.

Bu cihaz bize yanak alt kısmındaki fazla şiş, tombul duran yağ yastıkçıklarının ameliyatsız acısız bir şekilde azalmasına ve sıkılaşmasına olanak sağlar. Yanak inceltme yöntemlerinden en yenisi ve son bir yılda en sık kullandığımız yöntem olarak yerini kliniğimizde almıştır. Bu cihazla yüzün tamda incelmesini istediğimiz kısmına ağız içinden müdahale ediyoruz. Ağız içinden müdahale ediyoruz çünkü yanakta iki adet yağ yastıkçıgı bulunmakta. Derin olana dışarıdan ulaşamadığımız için ağız içinden tam da hedefe yakin uygulama yapıp sonuç alırız.

JAWLINE-ÇENE DOLGUSU

Yanak inceltmemizi yaptığımız sıkılaştırdığımız hastalarda yaptığımız değerlendirme de eğer çene hattına ya da çene ye ihtiyacımız varsa çene dolgusu veya jawline dolgusu yaparak V şeklindeki yüzü tamamlayıcı ve önemli bir unsur olan çeneyi de böylece şekillendirmiş oluruz.
Bir kez daha belirtmek isterim ki bazen sadece çene dolgusu yaparak kişinin yüzünü V sekline getirmiş oluruz. Yukarıda bahsettiğim sorunlar yoksa tek bir çene dokunuşu yeterli olacaktır. Bazı yüzlerde tek basına dolgu uygulaması ile yüzü lift edip şekillendirip istediğimiz V görüntüsünü elde edebiliriz. Bir önceki yazımda kodlarla yüz şekillendirmeden bahsetmiştim.

Özellikle genç hastalarda genellikle tek başına dolgu uygulaması ile istediğimiz sonuçlara ulaşabilmemiz mümkündür.

AKILLI DOLGU

Yüzü şekillendirmede çok başarılı olan diğer bir uygulamamızdır. Sonuçları çok doğal olup yüzü şişirmeden şekillendirmede çok sevdiğim uygulamalardan biridir. Akıllı dolgu içerdiği polikarbolakton sayesinde aylarca hatta yıllarca kişinin kaybettiği kollajeni yeniden sentezleyip yüzdeki yasa bağlı oluşan volüm kaybını yerine koyar. Üstelik bunu en doğal şekilde yapması kalıcılığı çok uzun olması itibari ile çok talep edilen bir uygulamadır. Yine çene hattında hyalüronik asit dolgulara alternatif olarak kullanılabilir.

Akilli dolgu kendi kollajen dokunuzu canlandırdığı için çok kıymetli bir maddedir.Son yıllarda değeri daha iyi anlaşılmıştır. Hastayı bu konuda doğru bilgilendirdiğimizde tercih nedeni olmaktadır. Şahsen kendi anti-aging programımda da muhakkak tercih ettiğim bir yöntemdir.

Gördüğünüz üzere yanak inceltme de kişinin yüz yapısına göre seçeceğiniz bir çok alternatif mevcuttur.

Sunuda unutmamak gerekir. Eğer kişinin çene kaslarında aşırı sokmaya bağlı bir büyüme varsa herşeyden önce MASSETER BOTOKS uygulaması yapmak gerekir. Bu yanak inceltmede son derece önemli bir detaydır. Masseter Botoksu ile ilgili ayrıntılı bilgiyi yine sitede ki bu başlıktaki yazımızda bulabilirsiniz.

]]>
https://www.ozguresencetiner.com/yanak-ve-yuz-inceltme-yontemleri/feed/ 0
Yüzü Yeniden Canlandıran Kodlar https://www.ozguresencetiner.com/yuzu-yeniden-canlandiran-kodlar/ https://www.ozguresencetiner.com/yuzu-yeniden-canlandiran-kodlar/#respond Mon, 29 May 2023 14:08:48 +0000 https://www.ozguresencetiner.com/?p=144 Yüz estetiği alanında her geçen gün daha yeni daha doğal tedavi yaklaşımları ortaya çıkıyor,ve ben bu tedavileri heyecanla takip edip size aktarmaya çalışıyorum.

Kodlarla estetik uygulamalar son derece yenilikçi ve doğal bir tedavi yaklaşımıdır.Yüz anatomisinin prensiplerini kullanan bu kodlar,doğal mimik hareketlerini koruyarak adım adım hacim kazandırır ve yeniden yapılandırır.Dinlenme halinde veya mimiklerimiz aktif halde iken yüzümüzün verdiği mesajlar,başkaları tarafından nasıl algılandığımızı veya kendimizi nasıl hissettiğimizi belirlediği için önemlidir.

Kodlarla yaptığımız uygulamalarda hissetmediğimiz halde bizi yorgun veya kızgın gibi gösteren negatif duygusal ifadeleri azaltmada yardımcı olabilir.Çekicilik veya genç görünüm gibi olumlu duygusal ifadeleri de söz konusu yaklaşımla güçlendirmek mümkün olabilmektedir.

Hastanız Görünümü Hakkında Neler Hissediyor?

Hastanızın dış görünümünün kendisini nasıl hissettiğiyle yakın ilişkili olduğunu biliyoruz.Hastanızın istediği gibi bir görünüme kavuşmasına ve kendisini istediği gibi hissetmesine yardım etmek için memnuniyetsizliklerinin gerçek nedenine yönelik bir tedavi planı hazırlarken birlikte çalışmalısınız.

Peki Bunu Nasıl Gerçekleştirebilirsiniz?

1. Hastanızın görünümü hakkında nasıl hissettiği ve bunun nedenleri üzerine birlikte düşünerek
2. Gerçekleştireceğiniz tedavi ile ilgili ayrıntılı bilgilendirme yaparak
3. Hastanızın istediği sonuçlara ulaşmasına yardım edecek sorunlu bölgeleri belirleyerek

Hastanıza Nasıl Görünmek İstediğiyle İlgili Sorular Sorun

  • Daha az yorgun görünmek istiyorum
  • Daha az kızgın görünmek istiyorum
  • Daha az üzgün görünmek istiyorum
  • Daha az sarkık bir görünüm istiyorum
  • Daha genç görünmek istiyorum
  • Daha çekici görünmek istiyorum
  • Daha kadınsı/maskülen görünmek istiyorum…

Aldığınız cevaplara göre yapacağınız planı belirlemek daha doğru olur.Hastanızdan en fazla iyileştirmek istediği üç bölgeyi belirtmesini isteyin.İlgi duyulan bölgeleri tartışırken yapacağınız tedavi ve sonuçları ile ilgili gerçekçi ve doğru bilgilendirmeleri yapın.

Güzellik kavramı etnik kökene göre değişebilmesine rağmen ,insanlar yüz güzelliğini tanımlarken ortak bir görüşe sahiptir.

Simetri, Denge ve Uyum

Kodlarla tedavi yaklaşımı ,daha öncede belirttiğm gibi tüm bu mesajları ifadeleri önemsiyerek doğru bölgeleri hedeflemek için yüz anatomisinin prensiplerini kullanmaktadır.

İstenen sonuç: Daha Az Kızgın Görünüm

  • Gözlerin çevresindeki çizgileri azaltmak botoks uygulaması ile mümkündür
  • Dudaklara hacim ve yapı kazandırarak(dudak dolgusu veya dudak gençleştirme)
  • Çene hattını belirginleştirmek(jawline,çene ucu dolgu)

Daha Az Üzgün Görünüm

  • Daha enerjik ve açık bir görünüm için kaşları, göz altı ve şakak bölgelerini kaldırıp belirginleştirmek
  • Genel cilt kalitesini ve hidrasyonu iyileştirmek.(bunun için yaptığım matrix aşısı ve ageless enjeksiyonu çok uygundur)
  • Nazolabial ve marionette çizgileri azaltmak için dolgu uygulamaları

Daha Az Sarkık Görünüm

  • Cilt altı kollajeni uyarmak ve sıkılaştırmak için cihazlardan destek alınabilir. V-lift veya Scarlet den destek alınabilir
  • Çene ve çene hattını belirginleştirmek (jawline)
  • Daha belirgin bir görünüm için yanak kemik üzerine dolgu uygulaması

Daha Çekici Görünüm

  • Göz çevresindeki çizgileri azaltmak
  • Elmacık kemik üzerine yapılan dolgu ile yanakları kaldırmak
  • Dudaklara hacim kazandırarak ideal dudak yapısını oluşturmak

Doğallık,gençlik ve güzellik adına yaptığımız tüm çalışmalara dair yenilikçi yaklaşımları sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.

]]>
https://www.ozguresencetiner.com/yuzu-yeniden-canlandiran-kodlar/feed/ 0
Soğuk Lipoliz https://www.ozguresencetiner.com/soguk-lipoliz-kadikoy/ https://www.ozguresencetiner.com/soguk-lipoliz-kadikoy/#respond Mon, 29 May 2023 12:54:33 +0000 https://www.ozguresencetiner.com/?p=76 Soğuk Lipoliz

Soğuk lipoliz diğer dokulara zarar vermeden yağ dokusunun dondurularak yağ hücrelerinin apoptosis denilen hücre ölümüne uğratılarak vücuttan atılması işlemidir. Bölgesel yağlanmalarda uygulamanın 2 – 4 ay sonrasında dikkat çekici sonuçlar alınır.

Soğuk Lipoliz Etki Mekanizması

Soğuk lipoliz başlığı bölgesel yağlanma olan dokuyu vakumlayıp içine çekerek soğuturken kan damarları ve sinirler gibi diğer dokulara zarar vermez. Donan yağ hücrelerinde apoptosis denilen hücre ölümü gerçekleşir. Böylece yağlı dokunun miktarında azalma kaydedilir.

Yağ Hücreleri Vücuttan Nasıl Uzaklaştırılır?

Uygulama sonunda yağ hücreleri kan ve lenf dolaşımı yoluyla vücuttan uzaklaştırılır. Yağ hücrelerinin uzaklaştırılması işlemi hızlı bir şekilde gerçekleşmediğinden dolayı karaciğerin işleyişinde negatif bir etki yaratmaz.

Donarak Yok Olan Yalnızca Yağ Hücreleri midir?

Kan, sinir ve kas hücreleri soğuğa karşı yağ hücrelerine göre daha dirençlidir. Bu durum soğuk lipolizin neden sadece yağ hücrelerini yok ettiğini ve diğer dokulara zarar vermediğini açıklar.

Sonuçlar Nasıldır?

Klinik çalışmalar göstermiştir ki tek seans soğuk lipoliz uygulamasının 2-4 ay sonrasında uygulama bölgesinde 4-6cm incelme görülür.

Sonuçlar Kalıcı mıdır?

Uygulama sonrasında kişi diyetine dikkat ettiği takdirde alınan sonuç kalıcı olmaktadır. Soğuk Lipoliz uygulaması sonrasında vücuttan yağ atılımı yavaş bir şekilde 2-4 aya uzanan bir süreç boyunca gerçekleşir. Yağ hücreleri kan ve lenf dolaşımı yardımıyla vücuttan atılır. Yağların vücuttan uzaklaştırılması yavaş ve güvenli bir şeklide gerçekleşir.

Uygulama Sonrasında Neler Yaşanır?

Soğuk lipoliz tamamıyla cerrahi olmayan bir operasyon olup kişi normal yaşamına uygulama sonrasında dönebilmektedir. Uygulamadan sonra bölgede hafif bir kızarıklık olmakla birlikte en fazla birkaç saat sürede yok olur. Bölgede uygulama sonrasında hafif bir morarma ve şişkinlik olabilir. Ancak bu durum da 2-3 günde iyileşir.

Hangi Kişiler En Uygun Adaydır?

Bölgesel yağların diyet ve egzersiz ile yok edilemediği bölgelere sahip kişilerde soğuk lipoliz uygulaması çok iyi neticeler vermektedir.

]]>
https://www.ozguresencetiner.com/soguk-lipoliz-kadikoy/feed/ 0